1 Aralık 2011 Perşembe

Eksiğim Sensiz


Ne yapsam, nereye gitsem, ne yesem, ne içsem; hep bir eksiklik var. Çünkü sen yoksun.
Gece yatmadan önce beni düşün, uyandığında aklına geleyim. Sonra telefonum titresin. “1 yeni mesaj” yazsın. Sonra bakayım, senin adın yazsın, mesajda “günaydın aşkım” yazsın. Aptal aptal gülümseyeyim. Cevap yazarken kalbim çarpsın, elim titresin. İçimden “o senin ya, düşünsene kızım, oha yani, hayallerin gerçek olduuu” diyeyim.
Arada bir kavga edelim. Ama ayrılık aşamasına gelmeyelim, bizi birbirimize bağlayan ufak tartışmalar yapalım. Sonra ben trip yapayım, çekip gideyim. Önce dur, gelme. Yavaşlayayım. Üzüleyim. “Keşke gitmeseydim, of işte soğudu ya lanet olsun” diyeyim. Sonra bi anda koş, tut kolumdan, çek kendine, sarıl bana. Yıllarca ayrı kalmış sevgililer gibi, aşkla sarıl. “Neden kavga etmiştik ya, neyse s*ktir et” diyeyim. Gene mutluluktan aptala döneyim.
Bol bol mesajlaşalım. İlk kez 10.000 sms paketimi seninle bitireyim. Birbirimize kalpler atalım, hep “seni seviyorum” diyelim. Peş peşe şu diyaloğu yaşayalım;
- Aşkım
+ Hayatım
- Bitanem
+ Herşeyim
… Böyle uzayıp gitsin.
Biz hiç ayrılmayalım olur mu? Birbirimizin çocukluk aşkı olalım. İlk ve son aşkı olalım. Büyüyünce evlenelim, sonra herkese “çocukluk aşkımla evlendim” diye hava atalım. Dalga geçenlerle gülelim, kıskananlarla da gülelim. Birbirimizi sevmekten hiç vazgeçmeyelim. Aşkımız bitse de, sevgimiz ve güvenimiz ömür boyu sürsün. Hep sadık kalalım.
Ya bir saniye… Kendi kendime gelin güvey oldum galiba. Sen beni sevmiyordun, değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder